TANRIÇALIKTAN BU YANA KADIN
Günümüzde en çok konuştuğumuz konulardan kadın, her şekilde
ötekileştirilen, şiddete maruz kalan, incitilen, tecavüze uğrayan ve daha çok
olumsuz durumla yaşamak zorunda kalan, tamamda neydi ki bizi bu sürece taşıyan,
oysa bir dönemin tanrıçaları değimliydik biz? Öyleydik ama eşit bir
ortaklığımız vardı doğayla ki zaten onunda metaforik anlamı bir “ana” doğa
yalnızca doğa değil, “doğa ana” ydı aynı zamanda… Neolitik Dönem adını
verdiğimiz dönemde başladı bir çok değişiklik insanın zorunlu koşulları onu
hayvanı ve toprağı evcilleştirmeye yöneltti. Önceleri sürünün en zayıfını
avlayıp, yaşamsal ihtiyaçlarını gideren insan artık hayvanları çitlerle kapalı
alanlara hapsedip tamamını hapsetmeyi öğrenmişti, tarım teknolojilerinin gelişmesiyle
topraktan daha fazla verim elde edip artı ürünü depolarda saklayarak özel
mülkiyetin alabildiğince gelişmesinin önünü açmışlardı bu bir süreçti ancak bu
süreç hem kadın hem de doğa için bir kader birliği demekti bu günden sonra ki
gelişmeler bu iki ötekilik durumunu genel olarak daha da ötekiliğe
sürükleyecekti.
DEVAMI İÇİN;