Denizler geçiyor içimden,
Dalga, dalga denizler.
Köpük, köpük,
Dalgalı denizler içimden geçen…
Soluk mavi, sonsuz mavi, açık mavi,
Biraz uçuk mavi, biraz kaçık mavi denizler,
İçim geçiyor…
Dalga, dalga denizler.
Köpük, köpük,
Dalgalı denizler içimden geçen…
Soluk mavi, sonsuz mavi, açık mavi,
Biraz uçuk mavi, biraz kaçık mavi denizler,
İçim geçiyor…
İçimden gözlerin gibi denizler geçiyor,
Her geçen denizde, içim biraz daha çırpınıyor,
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs.
Bir damla kan,
Bir damla hayat sızıyor denizin en mahrem yerine.
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs,
Ağlıyor deniz…
Deniz ağlıyor haykırarak kaybettiği bekaretine,
Bacak aralarından süzülüyor Uranüs
bembeyaz köpük köpük, tüm erkekliğiyle.
Her geçen denizde, içim biraz daha çırpınıyor,
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs.
Bir damla kan,
Bir damla hayat sızıyor denizin en mahrem yerine.
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs,
Ağlıyor deniz…
Deniz ağlıyor haykırarak kaybettiği bekaretine,
Bacak aralarından süzülüyor Uranüs
bembeyaz köpük köpük, tüm erkekliğiyle.
Yok edilen doğmamış çocuklara hayat sunan,
Bir damla kan, bir damla hayat sızıyor
denizin en mahrem yerine,
İçimden geçen denizin rahminde döllenen güzellik...
Kasıklarında doğum öncesi o sızı.
Ve kasıklarında doğurmanın o hazzı saklı denizler..
Köpük, köpük kıyıya vuran güzellik Aphrodit…
Bir damla kan, bir damla hayat sızıyor
denizin en mahrem yerine,
İçimden geçen denizin rahminde döllenen güzellik...
Kasıklarında doğum öncesi o sızı.
Ve kasıklarında doğurmanın o hazzı saklı denizler..
Köpük, köpük kıyıya vuran güzellik Aphrodit…
Her doğumda ve her sevişmede yeniden kaybedilen bekâret.
Masumiyet.
Ve yeniden denizin bacak aralarından süzülen köpük.
Arzu, şehvet, sevişme sonrası yataklarda uçuşan,
Defne kokusu, yaban mersini kokusu,
sonbahar sürgünü kokusu, amber kokusu,
Kıyılarıma vuran güzellik Aphrodit…
Masumiyet.
Ve yeniden denizin bacak aralarından süzülen köpük.
Arzu, şehvet, sevişme sonrası yataklarda uçuşan,
Defne kokusu, yaban mersini kokusu,
sonbahar sürgünü kokusu, amber kokusu,
Kıyılarıma vuran güzellik Aphrodit…
Denizler geçiyor içimden,
İçimde geçen denizlerin içinde dalgalanıyor,
İnce ince yalıyor kıyıları şehvet,
Baştan çıkarıyor teni,
Teni tenden sıyırıyor,
Usul usul sızıyor ruhlara ilk fahişe Gahi…
İçimde geçen denizlerin içinde dalgalanıyor,
İnce ince yalıyor kıyıları şehvet,
Baştan çıkarıyor teni,
Teni tenden sıyırıyor,
Usul usul sızıyor ruhlara ilk fahişe Gahi…
Dokunma.
Sevişme.
Çıldırma.
Çıldırtma.
Dokun.
Seviş.
Çıldır.
Çıldırt.
Ve kabullen
içindeki her sevişme sonrası öldürdüğün hayvanı.
Sevişme.
Çıldırma.
Çıldırtma.
Dokun.
Seviş.
Çıldır.
Çıldırt.
Ve kabullen
içindeki her sevişme sonrası öldürdüğün hayvanı.
Denizler geçiyor içimden.
İçimden geçen denizlerde batan gemiler.
İlk ihanet, ilk aldanış, ilk cinayet.
Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil,
Kan sızıyor topraktan tüm soylara.
İlk böyle bulanıyor ihanete aşk,
İlk böyle bulanıyor kan insan dölüne.
Kendi mezarını kazıyor insan.
Tekrar, tekrar, tekrar, tekrar ölüyor, öldürürken.
Ve her defasında ihanete bulanmış aşklara sevdalanıyor…
İçimden geçen denizlerde batan gemiler.
İlk ihanet, ilk aldanış, ilk cinayet.
Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil,
Kan sızıyor topraktan tüm soylara.
İlk böyle bulanıyor ihanete aşk,
İlk böyle bulanıyor kan insan dölüne.
Kendi mezarını kazıyor insan.
Tekrar, tekrar, tekrar, tekrar ölüyor, öldürürken.
Ve her defasında ihanete bulanmış aşklara sevdalanıyor…
Bir karga geceye boyuyor sabahı.
Bir karga öldürdüğü kendi soyunu gömüyor toprağa.
Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil.
Tekrar tekrar ölümü seçiyor Habil.
Yeniden yeniden gömüyor Habili Kabil.
İnsan kendi soyunu gömüyor toprağa.
Ve ben tekrar tekrar seni seviyorum.
İhanetle sarmaş dolaş aşkını bile bile,
Yeniden aşk, yeniden sen ve yeniden...
Bir karga öldürdüğü kendi soyunu gömüyor toprağa.
Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil.
Tekrar tekrar ölümü seçiyor Habil.
Yeniden yeniden gömüyor Habili Kabil.
İnsan kendi soyunu gömüyor toprağa.
Ve ben tekrar tekrar seni seviyorum.
İhanetle sarmaş dolaş aşkını bile bile,
Yeniden aşk, yeniden sen ve yeniden...
Denizler geçiyor içimden.
İçimden geçen denizlere karışan dingin ırmaklarda,
Serinliyor pembe beyaz nilüferler.
Yemyeşil sularla hesapsız sevişen bahar rüzgarlarına karşı,
Sarı süzgün gün ışıklarında tarıyorsun saçlarını.
Uzak çok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor Eftelya…
İçimden geçen denizlere karışan dingin ırmaklarda,
Serinliyor pembe beyaz nilüferler.
Yemyeşil sularla hesapsız sevişen bahar rüzgarlarına karşı,
Sarı süzgün gün ışıklarında tarıyorsun saçlarını.
Uzak çok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor Eftelya…
Aşk vuruyor kıyıya ve
Ben çılgınca aşk'ı emzirmeni istiyorum göğüs uçlarından.
Saçlarını serdiğin yataklarda teninin tuzuyla kavruluyorum.
Bir kuş deliriyor yüreğimin orta yerinde.
Kasıklarımda dört nala koşuyor doru kısraklar…
Ben çılgınca aşk'ı emzirmeni istiyorum göğüs uçlarından.
Saçlarını serdiğin yataklarda teninin tuzuyla kavruluyorum.
Bir kuş deliriyor yüreğimin orta yerinde.
Kasıklarımda dört nala koşuyor doru kısraklar…
Bir arı misali ağzının içinden topluyorum binbir çiçek
özünü.
Parmak uçlarım anlatıyor bembeyaz tenine güzel aşk masalını.
Fışkırarak, çağlayarak akarak karışıyor insanlığın özü, özüne.
Kapatma, aç ayışığı tozuyla sürmelediğin gözlerini…
Parmak uçlarım anlatıyor bembeyaz tenine güzel aşk masalını.
Fışkırarak, çağlayarak akarak karışıyor insanlığın özü, özüne.
Kapatma, aç ayışığı tozuyla sürmelediğin gözlerini…
Arzu, şehvet, sevişme sonrası yataklarda uçuşan,
Defne kokusu, yaban mersini kokusu, sonbahar sürgünü kokusu,
Amber kokusu, leylak kokusu, tekrar sevişelim kokusu,
Yuvarlandığımız tepelere tekrar tırmanalım kokusu,
Sen kokusu, ben kokusu, o tarifsiz erkek ve kadın kokusu.
Aşk kokusu….
Defne kokusu, yaban mersini kokusu, sonbahar sürgünü kokusu,
Amber kokusu, leylak kokusu, tekrar sevişelim kokusu,
Yuvarlandığımız tepelere tekrar tırmanalım kokusu,
Sen kokusu, ben kokusu, o tarifsiz erkek ve kadın kokusu.
Aşk kokusu….
Uzak çok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor
Eftelya,
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs,
Habili öldürüyor Kabil,
Bir dalganın köpüğü vuruyor kıyıya,
Sensin kıyıya vuran güzellik...
Kesilen hayalarına ağlıyor Uranüs,
Habili öldürüyor Kabil,
Bir dalganın köpüğü vuruyor kıyıya,
Sensin kıyıya vuran güzellik...
Denizler geçiyor içimden,
Gemiler içimden geçen denizlerde yol alıyor,
Ve elimde en bildik aşk vedalarına bayrak mendiller sallanıyor,
Mendillerden soluk mavi denizlere damlıyor gözyaşları,
Gözyaşlarını içinde saklıyor istiridyeler,
Ve kim gerçekten biliyor,
Gözyaşlarımız mı, yoksa bir kum tanesi midir inciler…
Gemiler içimden geçen denizlerde yol alıyor,
Ve elimde en bildik aşk vedalarına bayrak mendiller sallanıyor,
Mendillerden soluk mavi denizlere damlıyor gözyaşları,
Gözyaşlarını içinde saklıyor istiridyeler,
Ve kim gerçekten biliyor,
Gözyaşlarımız mı, yoksa bir kum tanesi midir inciler…
Eftelya ayrılığa serenatlar okuyor çığlık çığlık,
Avaz avaz, feryat figan.
Denizkızlarının saçlarında parıldıyor en karanlık gecemizde,
Denizyıldızları ve o denizkızları baştan çıkartmak için,
İçimden geçen denizlerdeki o gemiciyi,
En parlak yakamozlarla yıkanıyor hiç kimsenin görmediği…
Avaz avaz, feryat figan.
Denizkızlarının saçlarında parıldıyor en karanlık gecemizde,
Denizyıldızları ve o denizkızları baştan çıkartmak için,
İçimden geçen denizlerdeki o gemiciyi,
En parlak yakamozlarla yıkanıyor hiç kimsenin görmediği…
Denizler geçiyor içimden.
İçimden sen geçiyorsun.
İçim geçiyor, uyumak için.
Uyanıyorum…
İçimden sen geçiyorsun.
İçim geçiyor, uyumak için.
Uyanıyorum…
Zeynep DİDEM