BİR KÜRTAJ DENEYİMİ
Ben 20li yaşlarımda (korunmaya dikkat ettiğim halde, bir şekilde) hamile kaldım ve kürtaj oldum. Bunun, hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri olduğunu şimdi daha iyi görüyorum, o zaman da biliyordum zaten. Ama bu olayın beni etkilemediğini söylersem yalan olur. O zamanlar o kadar çocuk istemediğim halde, bu konu zerre kadar umurumda olmadığı halde, yine de bu doğmamış çocukla ilgili zaman zaman kabuslar gördüm.
Kürtajın kararı bana ait, ardından yaşayacağım duygular ve üzüntüler de. Bunların hepsi benim (ve bir de ortak kararı aldığım babasının) ama başka kimsenin değil. Başka kimseyi ilgilendirmiyor. Henüz yetişkinlik hayatının başında, bunalımlar içinde, ne yapacağını bilmeyen, daha kendisi çocuk biri olarak, o çocuğu dünyaya getirmediğim için hiç ama hiç pişman değilim. Eğer o bebeğe bu durumu açıklayabilseydim, eminim o da kendisine iyi bakacak, kendisini sevecek ve ”hayatım bu bebek yüzünden mahvoldu, hiçbir özgürlüğüm kalmadı” diye onu (elinde olmadan) suçlamayacak bir anneyi tercih ederdi.
Oysaki şimdi hazırım! Şimdi ben, kendim seçtiğim bu zaman diliminde, çocuk sahibi olduğum zaman, elbette hayat önümüze zorluklar çıkaracak, elbette her şey güllük gülistanlık olmayacak. Ben o zaman yatağımda ağlayıp hayata karşı kendimi güçsüz hissetmek ve lanet etmek yerine, yavruma sarılıp onu öpeceğim ve ona diyeceğim ki ”hayat zorluklarıyla güzel, her şeyin üstesinden birlikte geleceğiz korkma e mi!”. Ve bahçemize gidip birlikte tohumlar ekeceğiz.
ABD Maryland Üniversitesi'nden Dr. B. Duygu Özpolat: