Şimdi birden ölsek, ne komik olurdu..
Hep böyle bir liste şeklinde, madde işaretli mişaretli akıl vermek istemişimdir. Bugüne nasipmiş.
Şaka bir yana bugün bir anda aklıma ölüm fikri geldi: Şu an ölsem dünyada neler değişir? Sanki asıl soru bu değil de 'Ölüm bizi nasıl değiştirir?' olmalıydı. Konu bu kadar ciddiyse, pek de ciddiye almamak lazım.
- Kalbi onarmak dağılan bir tuvalet kağıdı rulosunu toplamaya çalışmak gibidir. Bu yüzden kalp kırmayın, uğraşması zor.
- Bitter çikolatayı sevin, ırkçı olmayın. Hayatta hem lezzetli, hem sağlıklı fazla bir şey yok. Biraz kıymet bilin canım!
- Meyve de sevin. Eğer iyi bir çocuk olursanız, sizi bir yerlerde bol bol meyve bekliyormuş. Antrenmanlı olun. Sonra başınızda haleyle mahcup olursunuz.
- En az bir kez tanımadığınız biriyle sohbet edin. Kaderin otobüste yanınıza oturması için seçtiği yaşlı teyzelere bir şans verin. Sorun, sorularına cevap verin. Birinin hayatına bir iz bırakmış olacaksınız. Arkadaş ortamında 'Ya geçen ne oldu' diye anlatacak bir hikayeniz olur hiç olmadı. (Ki bu bir anıdır ve her anı bir izdir. Bilmişim değil mi?)
- Okuduğunuz gazeteleri sıkıcı yerlerde kasıtlı olarak unutun. İnsanlar beklerken gözlerine birkaç başlık ilişecektir. Spor sayfası bile olsa razıyız, yeter ki okuyun, okumayanlara okutun.
- Yalan söylemeyin. Söylerseniz de yakalanın inşallah! Sadece balın, yumurtanın, yok efendim pekmezin değil; her şeyin gerçeği bünyeye yararlıdır.
- Aşık olun efendim. Pek güzel bir şey! Bünyeye gülücük verir, gece uykusunu güzelleştirir, hayal kurdurur, gezdirir, telefon çaldırır, ısıtır. Multivitamin gibi şey mübarek! Herkese tavsiye ediyoruz.
- Hayvanlara kötü davranmayın. Dinazorlar yaşasaydı kötü davranabilecek miydiniz? Yaaa, nasılmış?!
- Hediye verin. Dizi izlemeye bayılan bir millet olarak ne az hediye veriyoruz! Aynı şey yahu! İçinde ne olduğunu sadece sizin bildiğiniz bir kutu (Türk dizilerinde izleyici bilir, karakterlerin olayı anlamasını bekler), onu heyecanla açmaya çalışan biri (olayları dramatik şekilde çözümleyen ana karakter), ve hediye (sezon finali), sonrası ya hayal kırıklığıdır, ya aşırı sevinç ama kesinlikle sonrası için daha fazla merak. Yüz ifadelerini izlemek eğlencelidir, sevdiklerinize bir şeyler alın.
- Şişmansanız tayt giymeyin. Göz zevkini bozan modayı desteklemiyoruz. Fitseniz size her şey serbest. Ha illa 'ben giyerim arkadaş' diyorsanız, kilo verin. Belinize paket paket margarin asıp gezmiyorsunuz, değil mi? Şişman olmak aynen böyle bir şeydir. Kalbinizi sıkıp kaçırmadan yağlarınızdan kurtulun. Sonra herkese benden bir tayt!
- Müzik dinleyin. Ne tarz severseniz sevin, güne müzikle başlayın. En az bir şarkıyı güzel söyleyin. Bir de lütfen bilmediğiniz yabancı şarkıları mırıldanmaya çalışmayın, ben anlıyorum, komik oluyor.
- Yeni tarifler deneyin. Sadece keyif için minik ikramlar hazırlayın. Ziyaretine gittiğiniz arkadaşlarınıza böyle sürprizler yapın. Onun yaptıklarından daha güzel olmuşsa size gıcık olabilir, ama coolluğunuzu bozmayın. Karnı doyunca geçer.
- Metrobüste ayağıma basmayın, son kez söylüyorum! Hayır bir de babet yani, ayıp!
Saygılarımla...
Gülben ŞAŞ