Bu yazı çok seksidir, lütfen okumayınız!
Peki madem ilgilendiniz, yazalım. Bugün dünyanın konuşmaktan bıkmadığı, yüzyıllardır gizemi asla gerçek anlamıyla çözülememiş o organdan bahsedeceğiz.
Hepimizde ondan var, elbette farklı farklı... Kimininki pek derin, kimininki pek sivri... Kimi varlığını pek önemsemiyor. Onları da anlıyorum elbette. Geliştirmeye çalışanlar da var. Hatta bunun için ilaçlar bile var. Daha fazla performans istemek suç değil, öyle değil mi?
Bazılarınınki karşı konulmaz bir güzelliğe sahip olduğundan hem kadınları, hem erkekleri etkiliyor. Büyük ya da küçük fark etmiyor, zaten önemli olan boyu, değil işlevi... Bunu kime sorsanız anlatır size.
Öyle seksi kıvrımları var ki! Yuvarlak hatlı, canlı, kaygan, pembe, saçların altına gizlenmiş o organ: Beyin!
Başımızın üstünde yeri olan sevgili Beyin, şu anda bu yazıyı okumanızı, daha önceki ifadelerimle ilgili kavram karmaşası yaşamanızı, cümlenin başında yaptığım kötü espriyi beğenmemenizi aynı anda nefes almanızı, çevrenizde olan bitenleri algılamanızı sağlıyor; açlık, yorgunluk gibi hislerinizi düzenliyor. Umarım kendisiyle daha önce tanışmışsınızdır. Zaten onu bir kez tanıyınca sevmeden edemezsiniz.
Beynin karakterli olanınaysa Akıl denir. Saygıdeğer Akıl beynin tıbbi içerikleriyle pek ilgilenmez. Sosyaldir, sanatçıdır, şakacıdır, yeteneklidir. Ruhu olmayan insan neyse, akılsız bir beyin de odur. Ölüdür, gömün gitsindir.
Beyni büyük gösteren aksesuarlar arıyorum demiştim eski yazılarımdan birinde. Poponun küçülmeye, memenin yükselmeye ihtiyacı olunca beyne de bir şey gerekir diye düşünmüştüm. Etrafını saran parlak fikirlerle her haftanın şıkı zaten O'ymuş. Anladım ki akıllı beyin kendisine yetiyor. Benim de aklım gelişiyor, giderek daha seksi oluyorum galiba.
Gazetelerin anasayfalardan verdiği ünlü saçması fotoğrafları gördükçe bu konuyla ilgili daha çok yazmak istiyorum. Akıl olmayınca başka organların kendini meydanlara atması sendromu deniyor buna da. Biz ilgilendikçe meydan bunlara kalıyor.
Neden bu kadar basit? O yaşlardaki herkesin bir cinsel hayatı var değil mi? Hiç olmadı herkeste bir genital alan ya da bebek emzirmek üzere üstünleştirilmiş göğüs bölgesi var. Birileri gazete fotoğraflarıyla bunlara nüfus kağıdı bastırmış oluyor diye neden daha kıymetli? Kelimenin tam anlamıyla aklım almıyor. Ne güzel aklım var.
Bunları sizin gibi insanlarla paylaşabiliyor olmaktan ben şahsen çok mutluyum. Tanrı bile kitaplarla anlatmıyor mu kendini? Ondan daha iyi bildiğini iddia edeniniz var mı?
Haydi süslenip püslenip alışverişe çıkalım. Bağcıklı botlarınızı geniş yaka bir kazakla kombinleyin. Çünkü kitap almaya gidiyoruz! Seçim sizin, aklınız bilir.
Gülben ŞAŞ